Kimler Çocuk Kitabı Yazabilir?
- Çocuk Edebiyatı Kitaplığı
- 14 Haz
- 5 dakikada okunur
Sevgili okuyucu,

Kalbin kadar temiz bu yazıya tıkladığına göre, aklından "Acaba kimler çocuk kitabı yazabilir?" veya "Acaba ben de çocuklar için bir şeyler yazabilir miyim ki?" gibi düşünceler hafiften de olsa geçiyordur. Yoook canım, benim hiç öyle bir hedefim yok, geçiyordum şöyle bir uğradım diye boşuna kıvırmaya çalışma. Belli ki azıcık da olsa, "Ay olabilir mi böyle bir şey?!" diye geçmiş aklından ki bu yazıyı okumaya başlamışsın. Birbirimize karşı dürüst olalım, yoksa bu ilişki yürümez.
Gelelim soruya. Kimler çocuk kitabı yazabilir? Bu yazıya okuyan kişi, sen yazabilir misin mesela? Ulan kim yazıyor bu çocuk kitaplarını?!!!!
Herkes bir çocuk kitabı yazabilir. Daha doğrusu herkes, herhangi bir türde, herhangi bir kitap yazabilir. Önemli olan yazmak istediğiniz türde ve alanda kendinizi ne kadar geliştirdiğiniz. Yoksa kimse anasının karnından ordinaryus doğmuyor.
İnanmıyorsanız ünlü ve başarılı çocuk kitabı yazarlarına bakın. Birçoğunun aslında çok kitaplarıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan eğitimler aldığını ve yine alakasız meslekleri uzun yıllar yaptıklarını göreceksiniz.
Örneğin Küçük Prens’in yazarı Antoine de Saint-Exupery bir savaş pilotuydu. Charlie’nin Çikolata Fabrikası ve Matilda gibi klasikleşmiş çocuk kitaplarının yazarı Roald Dahl da aynı şekilde bir pilottu. Lewis Carrol edebiyat değil, matematik eğitimi almıştı. Talihsiz Serüvenler Dizisi’nin yazarı Lemony Snicket olarak tanınan Daniel Handler bir müzisyendi. Safritik Greg’in Günlüğü serisinin yazarı Jeff Kinney önce bilgisayar mühendisliği, sonra da hukuk okumuştu. Harry Potter serisinin yazarı J. K. Rowling ise sosyal yardımlarla geçinen işsiz bir ev kadınıydı.
Bu örneklere bakılınca gayet açık bir şekilde anlaşılıyor ki çocuk kitabı yazmak için “çocuk kitabı yazma” doktorası yapmanıza gerek yok. Zaten böyle bir eğitim programı da bildiğimiz kadarıyla yok. Dolayısıyla eğitim durumunuz, alanınız, mesleğiniz, deneyimleriniz ne olursa olsun siz de çocuk kitabı yazabilirsiniz. Çocuklar için yazmak gibi bir niyetiniz varsa kendinizi geliştirebilir ve bu alanda gayet başarılı bir şekilde ilerleyebilirsiniz.

Kimler Yapıyor?
Şimdi gelelim başka bir soruya. Teoride herkes her şeyi yapabilir anladık da pratikte kim yapıyor ulan bunu gerçekten? Madde madde özetlemek gerekirse:
Çocuklar için yazmak konusunda kararlı olanlar, bu işi geçici bir heves olarak görmeyenler
Çocuklar için yazmaya başlamadan önce çok fazla örnek okuyup inceleyenler
Çocuk edebiyatı, kitapları, edebiyatı ve yayıncılığı hakkında araştırma yapıp her gün yeni bir şey öğrenmeye çalışanlar
Yazanlar. Deneyenler. Bir hikâye yazıp da ben oldum demek yerine kendini geliştirmek için yazmaya, üretmeye, denemeye, çalışmaya devam edenler
Çocuk kitabı yazmayı kolay bir çıkış kapısı olarak görmek yerine gerçek bir ilgi alanı olarak görenler
Bunlardan biriyseniz oturup nerede yanlış yaptığınızı biraz düşünün.
Kimler Yapamaz?
Bu işin bir de diğer tarafı var. Kimler çocuk kitabı yazabilir hatta yayımlatabilir ama başarılı bir çocuk yazarı olamaz? (Veya olması düşük ihtimaldir. Olursa da helal diyelim.)
Sadece üç beş kitap okuyup, kolaymış yea bunu ben de yazarım diyenler
(Bu tür insanlar Picasso tablolarına bakınca bunu ben de yaparım diyen kendini bilmezlerle aynı kişiler.)
Çocukları ve onlara hitap eden ürünlerin özelliklerini bilmeyenler, merak bile etmeyenler
Bu gruptakiler de aslında bir önceki maddenin insanlarına benziyor. Sadece bu insanlar, belki de kötü niyetli olmayan bir şekilde, çocuklar daha küçük ebatlarda olduğu ve bize göre daha az şey bildikleri için onlara bir şey üretmenin ne kadar zor olduğunu bilmeyen hafif saftirikler. Hâlbuki bir konuyu en basit kelimelerle, en kısa haliyle anlatmak aynı konuda bir roman yazmaktan daha zor olabilir. Veya yetişkinlere yönelik yazarken dikkat etmediğiniz birçok irili ufaklı ayrıntı, çocuklar için yazarken çok önemli olabilir. Bu işin böyle olduğunun farkında bile olmayanlar, amaaan çocuk işte diyerek geçenler çok da başarılı olamaz sanki bu alanda.
Kendi çocukluğuyla ve günümüz çocuklarıyla iletişim kurmadan sadece yetişkin gözlüğüyle yazanlar
Çocuklara eğitim verilmesi gereken evcil hayvanlar gibi bakıp da sürekli şunu öğreteyim, bunu vereyim diye düşünenler, başarılı bir çocuk kitabı yazmaktansa bir ürünün kullanım kılavuzunu yazmaya odaklanırsa daha başarılı olabilirler. Çocuklar bir robot gibi programlayabileceğimiz, bir süs köpeği gibi basit komutlarla eğitebileceğimiz, sağını solunu kırpıp da tam istediğimiz hâle getirebileceğimiz canlılar değil. Onlar da çok önemli bir hayat dersi edinmeden, kurallar dayatılmadan, sadece keyif almak için okumak isteyebilirler. Tabii ki çocuk kitaplarının en boş gördüğümüz örneklerinde bile aslında çocuklara faydalı olabilecek mesajlar var. Burada önemli olan, öncelikleri belirlemek. Önceliğiniz edebi bir ürün ortaya koymak mı yoksa edebi bir ürün gibi görünen bir ders kitabı yazmak mı? Bu yüzden çocuklara sürekli bir şeyler öğretmeye çalışan yetişkin modundan çıkıp hayata biraz da onların penceresinden bakabilmeniz gerekiyor. Bunun en kolay yolu da kendi çocukluğunuzla bağ kurmanız. Bunları yapmadığınız müddetçe, sıkıcı mürebbiye talimatlarından oluşan bir metinden daha öteye gidemez yazdıklarınız.
Tek bir fikir ve tek bir hikâye ortaya çıkarıp mucizevi bir şekilde keşfedilmeyi bekleyenler
Bunu açıklamaya gerek bile yok.
Sadece çocuk sahibi olduğu için çocukluğun bütün sırlarına vakıf olduğu yanılgısına kapılıp kendini geliştirmekle hiç ilgilenmeyenler
Şunu kesinlikle kabul etmek lazım. Çocuk sahibi olmak öyle azımsanacak bir deneyim değil. Çocuk sahibi olmak demek, kısa zamanda milyonlarca yeni bilgiyle karşılaşmak, bu bilgileri sindirmeye bile vakit olmadan yenileriyle her an her saniye yine karşılaşmak, daha önceki hayatınızda olmadığınız kadar hızlı, pratik, soğukkanlı, becerikli, düşünceli ve akıllı olmak demek. Bu dönem, insanın kendi sınırlarının çok ötesinde bir potansiyele sahip olduğunu fark ettiği önemli bir aydınlanma dönemi olarak kabul edilebilir.
Birçok yeni ebeveyn, bu potansiyel söz konusu olduğunda benzer yorumlar yapar. Ben üniversitede bu kadar aralıksız ve azimli çalışsaydım birinci olarak bitirirdim. Ben işimde bu kadar kendimi paralasaydım şimdiye şirketi ele geçirmiştim. Ben şimdiki kadar uyanık kalsaydım şunu yapar, bunu ederdim. Ben şimdiki kadar herhangi bir şey için çaba gösterseydim, çok farklı sonuçlar alırdım.
Herkes benzer şeyler söylüyorsa demek ki cidden enteresan bir dönüşüm var burada. Anne-baba olmak bir anda devasa bir bilgi ve deneyim yükünü gıkını çıkartmadan sırtlanmak ve bunu da gayet iyi becerebilmek demek.
Fakat bazen bu ani potansiyel artışının gazıyla anne ve babalarda, insanoğlunun bütün sırlarına vakıf olma yanılgısı oluşabiliyor. Bunun da yine gayet normal olduğunu kabul etmek gerekir. Çünkü yukarıda da bahsettiğimiz gibi, ebeveynliğin getirdiği güç bir insanın sınırsız filmindeki hapı alıp da ben bu muymuşum vay be demesine çok benzer bir kafa.
AMA bir insan yavrusunu olabilecek en yakın mesafeden anbean gözlemleme şansına erişmiş olsanız bile, iş bununla kalmıyor. Evet, bu gözlem ve bilgiler çok önemli, kesinlikle yabana atılamaz. Ama eğer çocuk kitabı yazmak istiyorsanız bu avantajınızın tek başına yeterli olmadığını, üstüne birkaç akıllıca tuğla koymanız gerektiğini bilmeniz lazım.
Yine de şunu aklınızda bulundurun. Çocuk sahibi olmanız gerçek bir avantaj. Çocuk kitabı yazmak için anne veya baba olmak şart değil. Ama eğer öyleyseniz, bu alanda altından kalkmanız gereken iş yükünün önemli bir kısmını zaten hayatınızın doğal akışı içerisinde halletmiş olacaksınız. Her şeyden önce, bir çocuğu iliklerine kadar tanıyacaksınız. Çocuk denen canlı ne yapar, ne yer, ne içer, ne düşünür, ne konuşur, çok da araştırmaya gerek duymadan biliyor olacaksınız. Sonra, çocuk sahibi olmanın getirdiği bir duygusallıkla, kendi çocukluğunuzla da bağ kurmuş olacaksınız ki bu az önce bahsettiğimiz gibi önemli noktalardan bir tanesi. Sonuç olarak, eğer anne ve babaysanız, sadece çocuk sahibi olmanın ve çocuğunuza okuduğunuz kitapları beğenmenizin çocuk kitabı yazmak için yeterli olmadığını ama eğer bu durumu doğru bir şekilde kullanırsanız büyük bir avantaja sahip olacağınızı unutmayın.
Yorumlar